31 Ekim 2017 Salı

HAFTASONU KAÇAMAĞI - KAPADOKYA / CAPPADOCIA


Bu hafta konserde çalmıyordum. Genelde konserler cumartesi günleri olduğundan, haftasonları pek bir yerlere kaçamıyoruz. Biz de bu boşluğu fırsat bildik Kapadokya'ya gidelim dedik. Cuma gününden yola çıkma kararı ile perşembeden hazırlanmaya kalkıştığım anda sen belim tık de kitlen kal. Ay belim belim diye kalakaldım. Bora bana da oluyor bazen geçer dedi, 2 saat geçtikten sonra bende hala pozitif yönde bir gelişme yoktu. Neyse yarım yamalak uyku ile sabahı ettim, eczacıya bana yardım et bakışı ile durumu anlattım, sağolsun kas gevşetici bir de Voltaren verdi.. Yuttum ilacı  çıktık yola. Bir yandan da kara kara düşünüyorum nasıl yeraltı şehirlerinde gezeceğiz diye, yürümede hiçbir problem yok da eğilemiyorum hadi bir kuvvet eğildim diyelim kalkamıyorum.

Şimdi zıpçık gibiyim maşallah :) Çabuk geçti şükür.

Kapadokya'ya vardığımızda ilacın etkisi ile daha iyiydim.
Gün batımına denk geldiği için gezinin ilk noktası olan Uçhisar Kalesine çıktık. Çık Allah çık bitmedi sanki yokuşlar, merdivenler. Bir de acele ediyoruz, güneş ha battı ha batacak. Ama sonunda başardık, enfes bir görüntü, güneş tam batarken ucundan yakaladık.





Cumartesi tüm gün ören yerlerini gezerek geçti.
Sizlere bir kaç tavsiye ve bol fotoğrafla Kapadokya'yı gezdireyim dedim..

Bizim koca bir gün gezmeyi sığdırdığımız yerler şunlardı..
Göreme Açık Hava Müzesi; giriş 30 tl. Ama maksimum kartınız varsa kart sahibine bedava. Bora için heryer bedavaydı, ben tam bilet alıyorken gişedeki görevli ' öğrenci misiniz ? ' dedi. Hayır ama öğretim görevlisiyim dedim. Sağolsun akademik kartımı aldı ve bana 20 liraya müze kart çıkardı.
1 yıl tüm müzeleri bedava gezebilirim.
Sizin de aklınızda bulunsun, belki bir işinize yarar.
Göreme Açık Hava müzesinde bol bol fotoğraf çeken Japonlar görmenin yanı sıra Peri Bacalarının içini gezdik. Hatta bazen bir tura denk geldik, onlarla beraber anlatılanları dinledik. Kiliselerin içindeki resimler çok taşlanmış zamanında, mesela çizimlerdeki İsa'nın ve diğer azizlerin gözleri yoktu örneğin. Keşke bütün olarak korunabilseydi diyeceğim ama 1000 küsür yıl geçmiş üstünden buna da şükür..






Derinkuyu Yeraltı Şehri, Göreme'ye yaklaşık 35 km. uzaklıkta. Odaları, ahırları, şarap mahzenleri ile bir yeraltı şehri. Bir okuduğum yazıda bir mühendislik harikası olduğu söyleniyor ki öyle olduğu orada bulununca çok rahatlıkla anlayacağınız bir şey. Yaptıkları havalandırma yöntemi ile ısı hep aynı derecede kalıyor bu da orayı yaşanabilir kılıyor.
Kaymaklı Yeraltı Şehri, Derinkuyu ile bezerlikleri olan bir yeraltı şehri. Hayvanlarının rahat inip çıkabilmeleri için ahır kısmını ilk kata yapmışlar. Hayvanları bağlamak için yaptıkları oyuklar bile hala duruyor.

Klostrofobim ya da korkum yok ama içerdeyken kendimi garip hissettim. Bol bol eğildik, büzüle büzüle geçtik, o dönemdeki insanların saklanmak ve korunmak için nelere katlandığına az biraz şahit olmaya çalıştık. Bora daha inseydik dese de ben hadi gördük yeter çıkalım istedim.

Oh şükür ışık, temiz hava derken karşıda bir amca gözüme takıldı. Tam fotoğraflık bebekler satıyordu. Sordum, hepsi el yapımıymış. Bir tane minik olanlardan aldım.
Adını ''Ümmünisa'' koyduk :)

Çavuşin Kilisesi; Avanos-Göreme yolu üzerinde. Bir uğrayın derim. Kilisede Hz.İsa 'nın hayatından ve İncil'den esinlenilmiş resimler bulunmakta.

Paşabağ Vadisi; burayı Ürgüp'e giderken tesadüfen gördük. İyi ki de görmüşüz. Buradaki peri bacaları tam görmek istediklerim gibiydi, şapkalı şapkalı. Biz oradayken yağmur bastırdı. Hemen gelip geçti de gökkuşağı çıktı. Şanslı olduğumu hissettiğim bir manzaraydı :)

Zelve; burayı sadece yol üzerinden geçerken gördük, gezemedik. Eminim orada da hayran olunası peri bacaları vardır. Bir dahaki sefere diyelim :)

Ürgüp; bizim için günün son durağıydı. Ürgüp'de pek bir şey yapmadık aslında, yemek yedik, Turasan Şarapçılığa uğradık ve tabii Asmalı Konak'ın önünden geçtik.. Teyzeler akın akın içeri giriyorlardı nasıl bir Özcan Deniz aşkıymış teyzelerdeki :)











Gitmeden önce çok hayalini kurmuştum, güneş doğduğunda uyanırım balonları çekeriz diye. Ama şans bu ya 3 gün boyunca hava şartları nedeni ile balon uçuşları iptal edilmiş.

Yeme - içme konusuna gelince, restoranlarda hep et ile ilgili seçenekler var. Yörenin en ünlü yemeği testi kebabıymış. Biz yemedik fazla etli diye ama sizin aklınızda bulunsun.
İki tane güzel restoran önerebilirim.
Seten Restoran - Göreme
Ziggy Cafe - Ürgüp (çok güzel bir terası var, ama biz gittiğimizde kapalıydı)

İşte böyle, şimdi bol bol fotoğraf zamanı..
Sevgiyle kalın.








































© Ezgi. Made with love by The Dutch Lady Designs.